Ticari Alacakların Tahsili

İçindekiler

Ticari Alacakların Tahsili ve İcra Takibi Süreçleri

Ticari Alacak Nedir? Hangi Durumlarda Dava Açılır?

Ticari alacak, bir şirketin veya ticari işletmenin, sözleşmeden veya ticari ilişkiden doğan parasal alacağını ifade eder. Bu alacak, çoğu zaman mal veya hizmet satışı, kira sözleşmeleri, tedarik ilişkileri veya ticari kredi işlemleri gibi nedenlerle ortaya çıkar. Özellikle ticari hayatın yoğun olduğu İstanbul gibi büyük şehirlerde, işletmelerin alacaklarını zamanında tahsil edememesi ciddi nakit akışı problemlerine yol açabilir.

Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve Borçlar Kanunu çerçevesinde, bir alacağın ticari alacak sayılabilmesi için şu özelliklere sahip olması gerekir:

  • Alacağın ticari bir işletme faaliyeti kapsamında doğmuş olması,
  • Tarafların ticari faaliyette bulunan tacir veya şirket olması,
  • Alacağın doğumuna sebep olan ilişkinin ticari iş niteliği taşıması.

Bir ticari alacak, borçlu tarafından vadesinde ödenmediğinde, alacaklı işletmenin önünde birkaç hukuki yol bulunur:

  1. İcra takibi başlatmak: En hızlı ve yaygın yöntemdir. İlamsız veya kambiyo senetlerine dayalı takip türleri kullanılabilir.
  2. Alacak davası açmak: Özellikle alacak miktarı veya sözleşme şartları konusunda uyuşmazlık varsa tercih edilir.
  3. İhtiyati haciz talebi: Alacağın tahsilini güvenceye almak için, borçlunun malvarlığı üzerine geçici haciz konulabilir.

Uygulamada şirketler, genellikle öncelikle icra takibi başlatarak süreci hızlandırır. Eğer borçlu itiraz ederse, alacaklı şirket itirazın iptali veya kaldırılması için ticaret mahkemesinde dava açabilir. Bu nedenle ticari alacakların tahsili, yalnızca icra hukuku değil, aynı zamanda ticaret hukuku bilgisini de gerektirir.

Alacak Tahsili Sürecinde Ön Hazırlık ve Belgeler

Ticari alacakların tahsili için yasal sürece başlamadan önce, alacaklı şirketin eksiksiz bir belge hazırlığı yapması gerekir. Bu belgeler, icra takibi veya dava açarken alacağın varlığını ispat etmek için kritik öneme sahiptir:

  • Faturalar ve irsaliyeler: Mal veya hizmet tesliminin gerçekleştiğini kanıtlar.
  • Sözleşmeler: Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve ödeme şartlarını gösterir.
  • Banka dekontları veya muhasebe kayıtları: Ödeme yapılmadığını veya eksik ödeme yapıldığını kanıtlar.
  • Senet, çek veya teminat mektupları: Alacağın dayanağını güçlendirir.

Bu belgelerin eksiksiz ve doğru şekilde sunulması, hem icra takibinin hızla sonuçlanmasını hem de olası bir davada delil gücünü artırır. Eksik veya hatalı belge ile başlatılan işlemler, borçlunun itirazı durumunda davayı uzatabilir.

İcra Takibi Başlatma ve Takip Türleri

Ticari alacakların tahsili sürecinde en hızlı ve etkin yollardan biri, icra takibi başlatmaktır. İcra takibi, alacaklının borçludan alacağını yasal yollarla tahsil etmesini sağlayan süreçtir. Türk İcra ve İflas Kanunu (İİK), alacaklılara farklı takip yolları sunmaktadır. Ticari alacakların niteliğine ve dayanağına göre hangi takip yolunun seçileceği belirlenir.

İcra takibi başlatmadan önce alacaklının şu adımları atması önemlidir:

  • Alacağın Dayanağını Netleştirme: Fatura, sözleşme, çek veya senet gibi belgelerin hazır olması gerekir.
  • Alacak Miktarının Hesaplanması: Asıl alacak, faiz ve masrafların doğru şekilde belirlenmesi gerekir.
  • Yetkili İcra Dairesinin Tespiti: Genellikle borçlunun yerleşim yeri veya borcun doğduğu yer icra dairesi yetkilidir.

İcra Takibi Türleri

Ticari alacakların tahsilinde uygulanabilecek icra takibi türleri şunlardır:

1. İlamsız İcra Takibi

Alacak bir mahkeme kararı veya senetle sabit değilse, ilamsız icra takibi başlatılabilir. Bu takip türünde icra dairesine bir takip talebi yapılır ve borçluya ödeme emri gönderilir. Borçlu, ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra yedi gün içinde borca itiraz edebilir. İtiraz edilmezse takip kesinleşir ve haciz aşamasına geçilir.

2. Kambiyo Senetlerine Özgü İcra Takibi

Alacak bir çek, senet veya poliçe gibi kambiyo senedine dayanıyorsa, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılabilir. Bu takip türü, diğer icra takiplerine göre daha hızlı ilerler çünkü borçlunun itiraz süresi beş gündür ve itiraz ancak belirli sebeplerle kabul edilir. Ticari alacakların büyük bir kısmı çek ve senetlerden doğduğu için, bu takip yolu uygulamada sık tercih edilir.

3. İlamlı İcra Takibi

Alacak, bir mahkeme kararı veya ilam niteliğinde belge ile sabitse, ilamlı icra takibi başlatılır. Bu takip türünde borçlunun itiraz imkânı daha sınırlıdır çünkü alacak zaten mahkeme kararı ile sabittir. Örneğin, daha önce açılmış bir ticari alacak davası sonucunda verilen mahkeme kararı bu kapsama girer.

4. İflas Yolu ile Takip

Alacaklının ticari alacağı, borçlunun tacir veya şirket olması halinde iflas yolu ile takip seçeneği de mevcuttur. İflas yolu, alacak tahsil edilemezse borçlunun tüm malvarlığının tasfiyesine ve alacaklılara paylaştırılmasına kadar gidebilir. Bu yöntem, genellikle büyük meblağlı ticari alacaklarda gündeme gelir.

İcra Takibinde Süreç ve Zamanlama

İcra takibi başlatıldığında, süreç genel olarak şu şekilde ilerler:

  1. İcra dairesine takip talebi sunulur.
  2. Borçluya ödeme emri tebliğ edilir.
  3. Borçlunun itiraz etme veya ödeme yapma süresi başlar.
  4. İtiraz olmazsa haciz aşamasına geçilir; itiraz olursa dava aşaması gündeme gelir.

Ticari alacakların tahsilinde, doğru takip yolunun seçilmesi ve sürecin zamanında yürütülmesi, hak kaybı yaşanmaması için önemlidir. Bu aşamada belgelerin eksiksiz hazırlanması ve sürelere dikkat edilmesi, icra takibinin etkin şekilde ilerlemesini sağlar.

Borçlunun Malvarlığının Tespiti ve Haciz Süreci

Ticari alacakların tahsili için başlatılan icra takibinde, alacağın tahsil edilebilmesi için borçlunun malvarlığının tespit edilmesi kritik bir aşamadır. Borçlunun ödeme yapmaması veya ödeme emrine itiraz etmemesi durumunda, alacaklı şirket icra dairesinden haciz talebinde bulunabilir. Bu aşamada, borçlunun malvarlığına ilişkin doğru ve güncel bilgilere ulaşmak sürecin hızlanmasını sağlar.

Borçlunun Malvarlığının Tespiti

Borçlunun malvarlığının tespitinde, alacaklı şirketin elinde mevcut olan bilgiler kadar resmi sorgulamalar da önemlidir. Uygulamada malvarlığı tespiti için kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Tapu Sicil Sorgusu: Borçlunun adına kayıtlı taşınmazlar tespit edilir.
  • Ulaşım ve Trafik Sicili: Borçluya ait motorlu taşıtlar sorgulanabilir.
  • Banka ve Finansal Kayıtlar: İcra müdürlüğü aracılığıyla bankalardan borçlunun hesap bilgileri talep edilebilir.
  • SGK ve Maaş Sorgusu: Borçlunun çalıştığı işyeri ve maaş bilgileri belirlenebilir.
  • Ticaret Sicili Kayıtları: Borçlu şirket veya ortaklık durumundaysa, şirket hisseleri ve unvanı tespit edilir.

Malvarlığı tespiti, icra müdürlüğünün resen yapacağı sorgular ile de desteklenebilir. Bu bilgiler ışığında, haciz işlemlerine geçilebilir.

Haciz Süreci

Haciz, borçlunun malvarlığına icra yoluyla el konularak alacağın tahsil edilmesini sağlayan işlemdir. Haciz süreci genel olarak şu adımlarla ilerler:

  1. Haciz Talebi: Alacaklı, icra dairesine haciz talebinde bulunur.
  2. Haciz Kararı ve İcra Memuru İşlemleri: İcra memuru, borçlunun malvarlığı üzerinde haciz işlemi başlatır.
  3. Haciz Tutanağı Düzenlenmesi: Hangi malvarlıklarının haczedildiği kayıt altına alınır.
  4. Haczedilen Malların Koruma Altına Alınması: Mallar icra dairesi tarafından muhafaza altına alınabilir veya yediemine teslim edilir.

Haciz işlemlerinde, borçlunun temel yaşamını sürdürebilmesi için gerekli eşyalar haczedilemez. Ancak ticari alacaklarda, borçlunun işyeri veya şirketine ait taşınır ve taşınmaz mallar haciz kapsamına girebilir. Haciz sonrasında malların satış sürecine geçilerek alacak tahsili sağlanır.

Haciz Sonrası Satış ve Alacağın Tahsili

Haciz işleminin ardından, borçlu ödeme yapmazsa alacaklı şirket haczedilen malların satışını talep edebilir. Bu satış, açık artırma veya pazarlık usulüyle yapılabilir. Satıştan elde edilen gelir, öncelikle takip masrafları ve harçlar düşüldükten sonra alacaklıya ödenir.

Borçlunun malvarlığının doğru tespiti ve haciz sürecinin dikkatle yürütülmesi, ticari alacakların tahsilini hızlandırır. Eksik veya hatalı işlemler, sürecin uzamasına ve tahsilatın gecikmesine yol açabilir.

Ticari Alacak Davalarında Süreler ve Stratejiler

Ticari alacakların tahsilinde, icra takibine ek olarak veya icra takibine itiraz edilmesi hâlinde ticari alacak davası açılması gündeme gelebilir. Bu davalar, genellikle Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülür ve hem süreler hem de izlenecek stratejiler açısından dikkatli bir yaklaşım gerektirir. Yanlış veya geç atılan adımlar, alacaklı açısından hak kayıplarına yol açabilir.

Ticari Alacak Davalarında Süreler

Ticari alacak davalarında, dava açma süreleri çoğu zaman Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirlenir. Süreler alacağın kaynağına göre değişebilir:

  • Fatura ve sözleşmeye dayalı alacaklar: Genel zamanaşımı süresi 10 yıldır, ancak tacirler arasındaki birçok ticari alacakta bu süre 5 yıl olabilir.
  • Taşıma ve komisyon sözleşmelerinden doğan alacaklar: Genellikle 1 yıl ile sınırlıdır.
  • Çek, senet ve poliçe gibi kambiyo senetlerine dayalı alacaklar: Özel zamanaşımı süreleri söz konusudur; örneğin çeklerde 3 yıl, senetlerde 3 yıl ve poliçelerde de 3 yıldır.

İcra takibi başlatıldıktan sonra borçlunun itiraz etmesi hâlinde, alacaklının önünde iki temel yol vardır:

  1. İtirazın İptali Davası: Borçlunun itirazı haksız görülürse, dava sonunda alacaklı lehine karar verilir ve takip devam eder.
  2. İtirazın Kaldırılması Talebi: Eğer alacaklı elinde çek, senet gibi kambiyo senedi varsa, daha hızlı ilerleyen bu yola başvurabilir.

Süreler bakımından dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, itirazın iptali davasının icra takibine yapılan itirazdan itibaren 1 yıl içinde açılması gerektiğidir. Bu süre geçirildiğinde takip düşer ve yeniden takip başlatmak gerekir.

Ticari Alacak Davalarında Stratejiler

Ticari alacak davalarında izlenecek strateji, alacağın türüne, dayanağına ve borçlunun ödeme gücüne bağlı olarak değişir. Uygulamada öne çıkan bazı stratejik adımlar şunlardır:

  • Belgelerin Eksiksiz Hazırlanması: Fatura, sözleşme, çek ve senet gibi alacağı kanıtlayan belgeler davanın temelini oluşturur.
  • Hızlı Başvuru ve Süre Takibi: Özellikle icra itirazı sonrası sürenin kaçırılmaması gerekir.
  • İhtiyati Haciz Talebi: Borçlunun mal kaçırma ihtimali varsa, dava açılırken ihtiyati haciz talep edilmesi alacağın güvence altına alınmasını sağlar.
  • Öncelikli Tahsil İmkânlarının Araştırılması: Borçlunun banka hesapları, taşınır ve taşınmaz malları hakkında bilgi toplanması, sürecin hızlanmasına yardımcı olur.

Ticari alacak davalarında sürelere dikkat etmek ve stratejik bir yol izlemek, alacağın tahsilini kolaylaştırır. Eksik belge, gecikmiş başvuru veya yanlış takip türü seçimi, sürecin uzamasına ve alacaklının mağdur olmasına neden olabilir.

İcra ve İflas Hukuku ile Ticaret Hukukunun Kesişimi

Ticari alacakların tahsili sürecinde, ticaret hukuku ve icra-iflas hukuku çoğu zaman birbiriyle doğrudan ilişkilidir. Ticari ilişkiden doğan bir alacağın ödenmemesi halinde, alacaklı şirket önce ticaret hukuku çerçevesinde alacağını talep eder, ardından alacağın tahsili için icra ve iflas hukuku yollarına başvurur. Bu iki alan arasındaki kesişim, özellikle ticari alacak davaları, icra takipleri ve iflas süreçlerinde belirgin şekilde ortaya çıkar.

Ticaret Hukuku Kapsamında Alacakların Doğması

Ticari alacaklar, çoğunlukla şirketler arası sözleşmeler, mal ve hizmet satışları, ticari krediler ve çek-senet işlemleri sonucunda doğar. Borçlu tarafın ödemeyi gerçekleştirmemesi halinde, alacak artık yalnızca ticaret hukuku kapsamında değil, aynı zamanda icra ve iflas hukuku çerçevesinde de değerlendirilmeye başlanır.

Ticaret hukuku, alacağın varlığını ve niteliğini belirlerken; icra ve iflas hukuku, alacağın fiilen tahsil edilmesini sağlayan mekanizmayı sunar. Örneğin:

  • Mal veya hizmet satışı sonrası ödenmeyen faturalar, icra takibi ile tahsil edilebilir.
  • Senet veya çek gibi kambiyo senetlerine dayalı alacaklar, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip edilebilir.
  • Şirketler arası sözleşme ihlallerinde açılan davalar sonuçlandığında, mahkeme ilamı icra hukukunda ilamlı icra yoluyla uygulanır.

İcra Hukuku Süreçleri

İcra hukuku, ticari alacakların tahsili için alacaklıya çeşitli yollar sunar. Bu süreç, icra takibinin başlatılması, borçlunun malvarlığının tespiti, haciz ve satış aşamalarını içerir. Ticari alacakların büyük bir kısmı, borçlu ödeme yapmadığında icra hukuku kapsamında yürütülen takiplerle sonuçlandırılır.

İcra hukuku kapsamında izlenen temel yollar şunlardır:

  • İlamsız icra takibi: Fatura veya sözleşmeye dayalı alacaklarda uygulanır.
  • Kambiyo senetlerine özgü takip: Çek, senet veya poliçeye dayalı alacaklar için daha hızlı sonuç verir.
  • İlamlı icra takibi: Mahkeme kararıyla kesinleşmiş alacakların tahsili için uygulanır.

İflas Hukuku Süreçleri

Borçlunun bir şirket veya tacir olması ve ödeme güçlüğüne düşmesi halinde, iflas süreci gündeme gelebilir. İflas hukuku, borçlunun malvarlığının topluca tasfiyesini ve alacaklılara paylaştırılmasını sağlar. Ticari alacakların tahsilinde iflas hukuku şu durumlarda önem kazanır:

  • Borçlunun malvarlığının borçlarını karşılamaya yetmemesi.
  • İcra takiplerinin sonuçsuz kalması.
  • Konkordato veya tasfiye yoluna gidilmesi.

Ticaret hukuku ile icra ve iflas hukukunun kesişim noktası, alacağın doğmasından tahsiline kadar tüm süreci kapsar. Alacak önce ticari işlemden doğar, ardından icra veya iflas hukuku yoluyla tahsil edilir. Bu nedenle ticari alacak tahsilinde bu iki alanın birlikte değerlendirilmesi gerekir.

Tahsil Edilemeyen Alacaklarda Alternatif Çözümler

Ticari hayatta her alacak, başlatılan icra veya dava süreçlerine rağmen tahsil edilemeyebilir. Borçlunun malvarlığının yetersiz olması, şirketin ödeme güçlüğü içinde bulunması veya iflas etmesi, alacağın tahsilini zorlaştıran başlıca sebepler arasındadır. Bu durumlarda, alacaklı şirketlerin alternatif çözüm yollarını değerlendirmesi önem kazanır.

1. Arabuluculuk Yoluyla Çözüm

Türk hukuk sisteminde, birçok ticari dava için dava açmadan önce arabuluculuk zorunlu hale getirilmiştir. Tahsil edilemeyen alacaklarda, dava sürecine gitmeden önce arabuluculuk yolunun kullanılması şu avantajları sağlayabilir:

  • Daha kısa sürede sonuç alınması.
  • Ticari ilişkilerin mümkün olduğunca korunması.
  • Tarafların kendi çözümlerini üretmesine olanak tanıması.

Arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varılması halinde, düzenlenen anlaşma tutanağı ilam niteliği kazanır ve gerekirse doğrudan icra edilebilir.

2. Borcun Yapılandırılması ve Ödeme Planı

Borçlunun ödeme gücünün sınırlı olduğu durumlarda, borcun taksitlendirilmesi veya ödeme planı oluşturulması alternatif bir çözüm olarak değerlendirilebilir. Bu sayede, borçlu malvarlığını kaybetmeden borcunu ödeyebilir ve alacaklı da tahsilat sağlayabilir.

Özellikle uzun vadeli ticari ilişkilerde, yapılandırma yoluna gidilmesi hem alacaklı hem de borçlu açısından daha sürdürülebilir bir çözüm sunabilir. Ancak bu aşamada, ödeme planının yazılı olarak yapılması ve mümkünse güvence altına alınması önemlidir.

3. Teminatların Nakde Çevrilmesi

Ticari alacakların bir kısmı, genellikle çek, senet, ipotek veya banka teminat mektubu gibi güvencelerle desteklenir. Borç ödenmediğinde, bu teminatların nakde çevrilmesi alternatif bir tahsilat yöntemidir. Örneğin:

  • İpotekli alacaklarda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gidilebilir.
  • Senet veya çekler doğrudan icra takibine konu edilebilir.
  • Banka teminat mektupları ilgili bankadan tahsil edilebilir.

4. İflas ve Konkordato Süreçlerinin Takibi

Borçlu şirketin mali durumu bozulmuşsa veya iflas etmişse, iflas masasına kaydolmak veya konkordato sürecine katılmak gerekir. Bu durumda alacak, borçlunun malvarlığının tasfiyesinden veya konkordato ödeme planından kısmen de olsa tahsil edilebilir.

Ticari alacakların tahsil edilememesi, alacaklı şirketler için ciddi riskler doğurabilir. Bu nedenle alternatif yolların zamanında değerlendirilmesi, kayıpların azaltılmasına yardımcı olur.

Alacak Tahsili Süreçlerinde Hukuki Destek Önemi

Ticari alacakların tahsil süreci, yalnızca borcun ödenmemesi durumunda başlatılan icra takibi ile sınırlı değildir. Bu süreç; belgelerin hazırlanması, takip yolunun seçimi, sürelerin izlenmesi ve borçlunun malvarlığının tespiti gibi birçok aşamadan oluşur. Her bir aşamanın doğru yönetilmemesi, alacağın tahsilinde gecikmelere veya hak kayıplarına yol açabilir.

Hukuki Süreçlerin Karmaşıklığı

Alacak tahsilinde izlenecek yol, alacağın türüne ve dayanağına göre değişiklik gösterir. Örneğin:

  • Fatura veya sözleşmeye dayalı alacaklarda ilamsız icra veya alacak davası açılabilir.
  • Çek, senet veya poliçeye dayalı alacaklarda kambiyo senetlerine özgü takip yolu uygulanabilir.
  • Mahkeme kararıyla kesinleşmiş alacaklarda ilamlı icra yoluna başvurulur.

Bu çeşitlilik, ticari alacakların tahsilini standart bir işlem olmaktan çıkarır. Her aşamanın dikkatle yürütülmesi gerekir; aksi hâlde borçluya tanınan itiraz hakları süreci uzatabilir.

Sürelerin Takibi ve Hak Kaybının Önlenmesi

Ticari alacak davaları ve icra takiplerinde süreler büyük önem taşır. Örneğin:

  • İcra takibine yapılan itirazın iptali davası, 1 yıl içinde açılmazsa takip düşer.
  • Arabuluculuk başvuruları zamanında yapılmazsa, dava açma hakkı gecikebilir.
  • Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde, senedin zamanaşımı süreleri kaçırılırsa alacak tahsil edilemeyebilir.

Bu nedenle alacaklı şirketlerin, süreleri doğru şekilde takip etmesi ve gerekli adımları zamanında atması gerekir. Sürelerin kaçırılması, çoğu zaman alacağın tamamen tahsil edilememesine sebep olur.

Belgelerin Doğru Hazırlanması

Alacak tahsili sürecinde belgelerin eksiksiz ve usulüne uygun hazırlanması, takibin hızla sonuçlanmasını sağlar. Eksik veya hatalı belgeler, borçlunun itirazına zemin oluşturabilir. Bu durum özellikle şunlar için geçerlidir:

  • Faturaların doğru şekilde düzenlenmesi ve tebliği,
  • Çek ve senetlerin kanuna uygun şekilde doldurulması,
  • Sözleşmelerin açık ve net hükümler içermesi.

Ticari alacakların tahsilinde hukuki destek alınması, sürecin başından sonuna kadar hata payını azaltır. Böylece hem süreler doğru şekilde takip edilir hem de belgelerin eksiksiz hazırlanması sağlanır. Bu yaklaşım, alacak tahsilinin yasal çerçevede ve sistematik bir şekilde yürütülmesine yardımcı olur.

Sonuç ve Değerlendirme

Ticari alacakların tahsili, şirketler ve ticari işletmeler açısından mali yapının sürdürülebilirliği için kritik bir konudur. Bir alacağın zamanında tahsil edilememesi, yalnızca nakit akışını bozmakla kalmaz, aynı zamanda yeni yatırımların ve ticari ilişkilerin de olumsuz etkilenmesine yol açabilir. Bu nedenle, ticari alacakların tahsili sürecinin bilinçli ve sistematik bir şekilde yürütülmesi gerekir.

Makale boyunca ele alınan aşamalar, ticari alacakların tahsilinde izlenebilecek temel yolları ortaya koymaktadır:

  • Alacağın Doğması ve Belgelenmesi: Fatura, sözleşme veya kambiyo senetleri gibi delillerin eksiksiz hazırlanması, sürecin temelini oluşturur.
  • İcra Takibi Başlatma: İlamsız, ilamlı veya kambiyo senetlerine özgü takip türlerinin doğru seçilmesi, süreci hızlandırır.
  • Borçlunun Malvarlığının Tespiti: Tapu, taşıt, banka ve ticaret sicili kayıtlarının incelenmesi, haciz aşamasında önem taşır.
  • Ticari Alacak Davaları: İtirazın iptali veya kaldırılması davalarının süreler içinde açılması, hak kayıplarını önler.
  • Alternatif Çözüm Yolları: Arabuluculuk, ödeme planı, konkordato gibi yöntemler, alacakların kısmen de olsa tahsilini mümkün kılar.

Ticari alacak tahsilinde, yalnızca yasal yollara başvurmak değil, sürecin baştan sona planlı yürütülmesi ve sürelerin doğru takip edilmesi büyük önem taşır. Belgelerin eksiksiz hazırlanması, takip türlerinin doğru seçilmesi ve alternatif yolların zamanında değerlendirilmesi, alacakların tahsilini kolaylaştırır.

Sonuç olarak, ticari hayatın doğası gereği alacakların gecikmesi veya tahsil edilememesi mümkündür. Bu durumda, yasal yolların bilinçli kullanılması ve sürecin adım adım takip edilmesi, şirketlerin mali yapısının korunmasına katkı sağlar. Bu yaklaşım, hem alacağın tahsilini mümkün kılar hem de gelecekte benzer sorunların önlenmesine yardımcı olur.

İletişim

Avukat İnanç Eker Hukuk Bürosu
Teknik Yapı Concord, Dumlupınar Mah., Yumurtacı Abdi Bey Cd. Sitesi 2. Etap C Blok Kat 19 Daire 178
Kadıköy / İstanbul
Telefon: 0 (216) 514 74 04
WhatsApp: 0 (532) 245 74 66
Google Maps: Konumu Gör

Merhaba. Telefon Yardım Hattımıza Hoşgeldiniz. Nasıl yardımcı olabiliriz?
Merhaba. Bize haritadan kolayca ulaşabilirsiniz.