1. Giriş: Sözleşmenin Feshi Kavramı ve Önemi
Sözleşmeler hukuku; tarafların serbest iradeleriyle kurdukları borç ilişkilerini düzenleyen, özel hukukun en işlevsel alanlarından biridir. Bu ilişkiler, sadece kuruldukları anda değil, yaşam döngüleri boyunca—ifadan, değişiklikten, devre kadar—çeşitli aşamalar içerir. Bu döngünün doğal ve çoğu kez kaçınılmaz bir parçası da fesihtir. Fesih; yürürlükteki bir sözleşmenin, kanunda veya sözleşmede öngörülen şartların gerçekleşmesi üzerine, taraflardan birinin tek taraflı irade beyanıyla sona erdirilmesidir. Kural olarak ileri etkili (ex nunc) sonuç doğurur; yani feshi izleyen dönemlere yönelik hükümler ortadan kalkar. Ancak bazı sözleşme türlerinde ve hukuki sebeplerde, fesih geçmişe etkili (ex tunc) tasfiye sonuçlarını da tetikleyebilir.
1.1. Fesih ile Kendiliğinden Sona Erme Arasındaki Fark
Her sözleşmenin sona ermesi fesih yoluyla olmaz. Örneğin, belirli süreli sözleşmeler sürenin bitimiyle kendiliğinden sona erer; amaç gerçekleşmişse (örneğin belirli bir projenin tamamlanması) yine ayrıca fesih beyanına gerek olmayabilir. Buna karşılık fesih, aktif bir irade açıklaması gerektirir: Taraflardan biri, kanundan veya sözleşmeden doğan hakkını kullanarak sözleşmeyi ortadan kaldırır.
- Kendiliğinden sona erme: Süre bitimi, amacın gerçekleşmesi, başlangıçtaki imkânsızlık gibi hallerde ayrıca irade beyanı aranmaz.
- Fesih: Bildirimli veya haklı sebeple tek taraflı irade açıklamasıyla sözleşme sona erer; usul ve sebep denetimine tabidir.
1.2. Fesih Hakkının Hukuki Niteliği
Fesih hakkı, sözleşme serbestisinin ve hukuki güvenlik ilkesinin tamamlayıcı unsurudur. Taraflar TBK’nın emredici hükümleri ile sözleşmesel düzenlemeler çerçevesinde fesih hakkını kullanabilir. Türk Medeni Kanunu m. 2 uyarınca bu hak dürüstlük kuralına uygun kullanılmalıdır; hakkın kötüye kullanılması tazmin sorumluluğunu doğurabilir.
- Kanundan doğan fesih: Örneğin TBK’da temerrüt, aşırı ifa güçlüğü veya ifa imkânsızlığı hallerinde fesih rejimleri.
- Sözleşmeden doğan fesih: Tarafların özel fesih sebepleri tanımladığı, bildirim süreleri ve usul koyduğu durumlar (ör. “30 gün içinde giderilmeyen aykırılık halinde fesih”).
1.3. Fesih Türlerine Genel Bakış (Detayları Bölüm 2’de)
Uygulamada fesih çoğunlukla iki ana başlıkta incelenir:
- Haklı fesih: Karşı tarafın ağır ve esaslı ihlali, güven ilişkisinin sarsılması, ifanın çekilmez hale gelmesi gibi hallerde derhal veya makul süre içinde kullanılan fesih.
- Haksız (usulsüz) fesih: Sebepsiz veya şartları oluşmadan yapılan fesih. Bu durumda fesheden taraf tazminat sorumluluğuyla karşılaşabilir.
Bunların dışında, belirsiz süreli sözleşmelerde bildirimli fesih (makul süre önceden haber verme) ve kararlaştırılmış fesih koşulları (çözümleyici şart) gibi alt türler de bulunur.
1.4. Fesihte Usulün Önemi: Şekil, Süre ve Yetki
Fesih geçerliliği yalnızca sebebe değil, aynı zamanda usule bağlıdır. Uygulamada en çok hata yapılan noktalar; yetkisiz kişilerce imzalanan fesih bildirimleri, sözleşmede öngörülen iyileştirme süresi (cure period) verilmeden yapılan derhal fesihler, yanlış adrese tebligat, elektronik bildirim akışlarının kayıt altına alınmamasıdır. Şu ilkeler kritik önem taşır:
- Şekil: Sözleşme belirli bir fesih şekli öngörmüşse (noter, KEP, e-imza), buna uyulmalıdır.
- Süre: Bildirimli fesihlerde sözleşmedeki veya kanundaki süreler korunmalı; haklı fesihte makul gecikme yaşanmamalıdır.
- Yetki: Fesih beyanı, temsil ve ilzam yetkisi bulunan kişi tarafından yapılmalıdır.
1.5. Fesih – Uyarlama – İfa İmkânsızlığı İlişkisi
Fesih, çoğu kez tek seçenek değildir. Aşırı ifa güçlüğü hallerinde önce uyarlama talebi gündeme gelebilir; koşulları oluşmuşsa sözleşmenin dengesi mahkemece yeniden kurulabilir. İfa imkânsızlığı durumunda ise borç sona erer ve tasfiye rejimi devreye girer. Bu nedenle fesih kararı, hukuki strateji ve ispat perspektifinden; uyarlama ve imkânsızlık alternatifleri ile birlikte değerlendirilmelidir.
1.6. Fesih Sonrası Dönem: Tasfiye, İade ve Tazminatın Çerçevesi
Fesih ex nunc sonuç doğursa da, fesih öncesine ait hak ve borçların durumu, iade ve tazmin rejimi ayrıca ele alınır. Menfi zarar (sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak zarar) ve müspet zarar (sözleşme gereği beklenen menfaatin kaybı) ayrımı; ihlalin ağırlığı, kusur ve illiyet bağının ispatı gibi unsurlar tazmin hesabında belirleyicidir. Bu çerçeve, makalenin ilerleyen bölümlerinde ayrıntılı incelenecektir.
1.7. Neden Doğru Tasarlanmış Fesih Klozları?
Güçlü bir sözleşmede, fesih son çare olmaktan çok, uyuşmazlıkları önleyici bir güvenlik supabıdır. Açık tanımlar, ölçülebilir ihlal eşikleri, makul iyileştirme süreleri, KEP/e-imza ve bildirim adresleri, fesih sonrası geçerli olmaya devam edecek hükümler (gizlilik, rekabet yasağı, fikrî mülkiyet, veri koruma) ve tasfiye takvimi; uyuşmazlık ihtimalini azaltır ve ispatı kolaylaştırır. Bu nedenle fesih maddeleri, sözleşmenin kurulması aşamasında titizlikle yazılmalı; model metinler körü körüne kopyalanmamalıdır.
1.8. Bu Makalenin Kapsamı ve İzlenecek Sistematik
Bu makalenin devamında; fesih türleri (haklı/haksız, bildirimli/derhal), TBK’ya göre fesih sebepleri, fesih bildiriminin şekli ve usulü, fesih sonrası tasfiye ve tazminat rejimi, fesih klozlarının sözleşmeye nasıl yazılması gerektiği ve Yargıtay uygulaması detaylı biçimde ele alınacaktır. Amaç; uygulayıcıya pratik yol haritası sunarken, hukuki temeli sağlam ve ispatı güçlü bir fesih stratejisi oluşturmaktır.
Not: Fesih; sözleşmenin türüne, sektör dinamiklerine ve somut ihlalin mahiyetine göre değişen sonuçlar doğurur. Bu nedenle fesih kararı verilmeden önce, sözleşme metninin ve delil durumunun profesyonelce değerlendirilmesi önem taşır.
2. Fesih Türleri: Haklı Fesih – Haksız Fesih Ayrımı
Fesih rejimini doğru kurgulamak, uygulamada ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları en baştan azaltır. Bu bölümde haklı fesih ile haksız (usulsüz) fesih ayrımı; belirli/belirsiz süreli sözleşmelerde fesih sistematiği, bildirimli fesih, derhal fesih ve iyileştirme süresi (cure period) gibi kritik kavramlar, Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) çerçevesinde ve Yargıtay yaklaşımı dikkate alınarak ele alınır.
2.1. Haklı Fesih Nedir? (Derhal Fesih Hakkı)
Haklı fesih; sözleşme ilişkisinin diğer tarafça gerçekleştirilen esaslı ihlal veya katlanılması beklenemeyecek nitelikte bir durum nedeniyle, fesheden tarafa derhal sözleşmeyi sona erdirme imkânı veren hukuki yoldur. Esaslı ihlal; sözleşmenin çekirdeğini oluşturan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, güven ilişkisinin kalıcı olarak sarsılması veya ifanın karşı taraf bakımından beklenemez hale gelmesidir. Haklı fesih; çoğu durumda önceden ihtar ve iyileştirme süresi verilmesini gerektirir; ancak ihlalin niteliği ağırsa (ör. sahtecilik, gizlilik ihlali, konkur durumunu saklama, ağır delil karartma vb.) derhal ve ihtarsız fesih meşru görülebilir.
- Esaslı ihlal kriterleri: İhlal sözleşmenin amacını boşa çıkarıyor mu? İhlal telafi edilebilir mi? Telafi edilse dahi taraf için ekonomik/operasyonel olarak katlanılamaz bir sonuç mu doğuruyor?
- İyileştirme süresi (cure period): Sözleşme genellikle 10–30 gün gibi makul bir süre öngörür. Bu süre, ihlalin niteliğine göre kısaltılabilir veya kaldırılabilir.
- Derhal fesih: Kanun veya sözleşme ağır ihlallerde ihtarsız feshe cevaz verebilir. Derhal fesih her olayda ölçülülük ve dürüstlük kuralı ile test edilmelidir.
2.2. Haksız (Usulsüz) Fesih Nedir?
Haksız fesih; kanunda veya sözleşmede öngörülen koşullar gerçekleşmeden, sebebe dayanmadan ya da usule aykırı şekilde gerçekleştirilen fesih beyanıdır. Haksız fesheden taraf kuralen tazminat sorumluluğuyla karşılaşır (menfi ve/veya müspet zarar). “Usulsüzlük” çoğu kez yanlış bildirim yöntemi, yanlış adrese tebligat, yetkisiz kişi imzası, iyileştirme süresi tanınmaması veya makul bildirim süresine uyulmaması gibi teknik hatalardan kaynaklanır.
2.3. Belirsiz Süreli Sözleşmelerde Bildirimli Fesih
Belirsiz süreli sözleşmelerde taraflara, makul bir bildirim süresine uymak koşuluyla fesih hakkı tanınır. Bu, tarafların süresiz bağlanmasını önlemeye hizmet eder. Bildirim süresi; kanundan, sözleşmeden veya dürüstlük kuralına göre belirlenir. Özellikle çerçeve tedarik, bakım-destek, SaaS ve outsourcing sözleşmelerinde 30–90 gün aralığında bildirim süreleri yaygındır. Bildirimin yazılı yapılması, gönderim yöntemi (KEP/e-imza/noter) ve tebliğ adresleri sözleşmede açıkça düzenlenmelidir.
2.4. Belirli Süreli Sözleşmelerde Fesih
Belirli süreli sözleşme kuralen süresinin sonunda kendiliğinden sona erer. Bu süre dolmadan fesih; ancak kanun veya sözleşmede açıkça öngörülmüş haklı sebeplerin oluşmasıyla mümkündür. Aksi halde “erken fesih” haksız fesih sayılabilir. Belirli süreli kira/eser/tedarik sözleşmelerinde fesih eşiği, sözleşme amacını boşa çıkaran ihlaller veya öngörülemeyen aşırı ifa güçlüğü/ifanın imkânsız hale gelmesi gibi sınırlı hallerle kurulmalıdır.
2.5. Haklı Fesih Sebeplerine Örnek Olaylar
- Esaslı temerrüt: Kritik teslimatın (ör. üretim hattı için ana makine, çekirdek yazılım modülü) sözleşmede belirlenen tarihte ve özelliklerde yapılmaması; gecikmenin iş akışını durduracak ağırlıkta olması.
- Gizlilik ve kişisel veri ihlali: Gizli bilginin yetkisiz paylaşımı, KVKK/GDPR hükümlerinin ağır biçimde ihlali; veri sızıntısının bildirilmemesi.
- Fikrî mülkiyet ihlali: Üçüncü kişinin haklarını ihlal eden teslimat; lisans kapsamı dışında kullanım ısrarı.
- Ödeme temerrüdü: Tekrarlanan ve esaslı nitelikte ödeme gecikmeleri; iyileştirme süresinde ifanın gerçekleşmemesi.
- Yetkisiz devir/alt yüklenici: Sözleşmenin devri veya alt yüklenici kullanımına ilişkin yasağa rağmen izinsiz işlem yapılması.
- İflas/borca batıklık/konkordato: Karşı tarafın mali durumunu saklaması, edimleri yerine getiremeyecek hale gelmesi.
2.6. Haklı Feshin Usulü: İhtar, İyileştirme ve Belgelendirme
Haklı fesih iddiasının başarı şansı, usule uygun ihtar, makul iyileştirme süresi tanınması ve belgelendirme zincirinin eksiksiz kurulmasına bağlıdır.
- İhtar: İhlalin somut olay ve maddi vakıalarla anlatıldığı, hangi sözleşme maddelerinin ihlal edildiğinin belirtildiği, giderilmezse fesih hakkının doğacağına ilişkin açık uyarı.
- İyileştirme (cure) süresi: İhlalin giderilebilmesine gerçekçi bir imkân tanınması. Ağır ihlalde bu süre kaldırılabilir; gerekçesi belgelenmelidir.
- Belgelendirme: Teslim-tutanaklar, e-posta yazışmaları, log’lar, servis raporları, KEP kayıtları; ileride ispat için dosyalanmalıdır.
2.7. Haksız Feshin Sonuçları: Tazminat ve Sorumluluk
Haksız fesih halinde, fesheden taraf menfi zarar (sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak zarar) ve somut olaya göre müspet zarar (beklenen menfaat kaybı) bakımından sorumlu olabilir. Erken feshedilen belirli süreli sözleşmelerde, kalan süreye ilişkin makul kâr kaybı ve yapılan yatırımların atıl kalması gibi kalemler gündeme gelebilir. Tazminat hesabında illiyet bağı, zararın öngörülebilirliği ve kusur dikkate alınır.
2.8. Bildirim Yöntemi: Şekil ve Tebliğ
Fesih bildiriminin şekle ve tebliğ usulüne uygun yapılması geçerlilik için belirleyicidir. Sözleşme, fesih için KEP, e-imza, noter şartı veya belirli adreslere tebligat öngörmüşse uyulmalıdır. “Yanlış adres” veya “yetkisiz alıcı” nedeniyle bildirimin muhataba ulaşmaması, feshi geçersiz kılabilir. Elektronik tebligatın zaman damgası ve teslim raporları saklanmalıdır.
2.9. Fesih Türlerinin Sözleşme Tiplerine Göre Uygulaması
- Kira sözleşmeleri: Belirli/belirsiz süre ayrımı, tahliye sebepleri, ihtiyaç/yeniden inşa gibi özel fesih rejimleri.
- Eser sözleşmeleri: Ayıplı iş, gecikme ve kabul prosedürlerinin feshe etkisi; yükleniciye tanınacak iyileştirme süresi.
- Tedarik/çerçeve sözleşmeler: SLA/KPI ihlalleri, süreklilik arz eden temerrütler, rekabet yasağı ve gizlilik ihlallerinde derhal fesih.
- BT/SaaS/outsourcing: Veri güvenliği ihlali, süreklilik ve iş sürekliliği (business continuity) yükümlülükleri, hizmet kredileri (service credits) ve çoklu ihlal eşiği.
2.10. Hakların Saklı Tutulması, Zımni Feragat ve Devam Eden Hükümler
İhlal karşısında hakların saklı tutulduğunun açıkça yazılmaması, uzun süre sessiz kalınması halinde zımni icazet/feragat tartışmaları doğurabilir. Fesih sonrası devam edecek hükümler (gizlilik, fikrî mülkiyet, rekabet yasağı, veri koruma, uyuşmazlık çözümü) sözleşmede açıkça sayılmalıdır.
2.11. Stratejik Not: Fesih Her Zaman Tek Çare Değildir
Fesih yerine (veya fesihle birlikte) uyarlama, kısmi ifa, cezai şart/servis kredileri, bedel tenzili ya da yedek tedarik gibi mekanizmalar daha rasyonel olabilir. Bu seçenekler sözleşmede ayrıntılı yazıldığında, “her ihlalde fesih” yerine ölçülü ve ticari gerçeklerle uyumlu çözümler üretmek mümkündür.
Uyarı: Haklı fesih/haksız fesih ayrımı her zaman tipik örneklere indirgenemez. Somut sözleşme metni, müzakere tarihi kayıtları, tarafların önceki uygulamaları ve ispat durumuna göre hukuki nitelendirme değişebilir. Fesih kararı verilmeden önce metnin ve delillerin uzman incelemesinden geçirilmesi önerilir.
3. Türk Borçlar Kanunu’na Göre Fesih Sebepleri
Türk Borçlar Kanunu (“TBK”), sözleşmenin feshi bakımından hem genel hükümler hem de sözleşme tiplerine özgü özel hükümler öngörür. Fesih sebepleri, sözleşmenin türüne, ihlalin niteliğine ve kanunda öngörülen şartlara göre farklılık gösterir. Bu bölümde, TBK’da düzenlenen başlıca fesih sebeplerini, uygulama örnekleri ve Yargıtay içtihatları ışığında inceleyeceğiz.
3.1. Karşı Tarafın Temerrüdü (TBK m. 117 vd.)
Temerrüt, borcun ifasının muaccel olmasına rağmen borçlunun edimini gereği gibi yerine getirmemesi halidir. Temerrüt halinde alacaklı, kanunda öngörülen şartların oluşması durumunda sözleşmeyi feshedebilir.
- Parça borçlarında: Örneğin, sözleşmede belirlenmiş tarih ve özelliklerde teslim edilmesi gereken makinenin gecikmesi.
- Parça olmayan borçlarda: Sürekli edimli sözleşmelerde (ör. bakım–destek hizmeti) süreklilik arz eden gecikmeler.
- İhtar şartı: TBK m. 117 uyarınca, kural olarak borçluya ihtar çekilmeli ve makul süre tanınmalıdır. Ancak belirli vade kesin olarak kararlaştırılmışsa ihtara gerek yoktur.
- Fesih hakkı: TBK m. 125’e göre alacaklı, ifa ve tazminat veya sözleşmeden dönme seçeneklerinden birini kullanabilir. Sürekli edimli sözleşmelerde “dönme” yerine fesih söz konusu olur.
3.2. Aşırı İfa Güçlüğü (TBK m. 138)
Aşırı ifa güçlüğü, sözleşme kurulduktan sonra ortaya çıkan olağanüstü bir durumun, ifayı taraflardan biri için dürüstlük kuralına aykırı olacak şekilde ağırlaştırmasıdır. Öngörülemeyen döviz krizi, pandemi, doğal afet gibi sebepler buna örnektir.
- Şartlar: Olağanüstü durum sözleşme kurulurken öngörülmemiş olmalı, borç henüz ifa edilmemiş veya ifa aşırı derecede güçleşmiş olmalı.
- İşlem temelinin çökmesi: Olay taraflar arasındaki edim dengesini bozmalı.
- Sonuç: Öncelikle uyarlama talebi yapılır; bu mümkün değilse fesih yoluna gidilebilir.
Yargıtay, pandemi döneminde bazı kira sözleşmeleri ve turizm sözleşmeleri bakımından bu maddeye dayanarak uyarlama ve fesih kararları vermiştir.
3.3. İfa İmkânsızlığı (TBK m. 136)
İfa imkânsızlığı, borcun ifasının objektif olarak imkânsız hale gelmesidir. Örneğin, kiralanan salonun yangında tamamen kullanılamaz hale gelmesi.
- İmkânsızlık kesin olmalı; geçici imkânsızlıkta fesih yerine askı veya süre uzatımı gündeme gelebilir.
- Borcun sona ermesi: TBK m. 136 uyarınca borç kendiliğinden sona erer.
- Tasfiye: Karşılıklı edimler iade edilir, ifa edilmemiş borçlar düşer.
3.4. Özen Borcunun İhlali ve Esaslı Ayıplı İfa
Özellikle eser sözleşmelerinde (TBK m. 474 vd.) yüklenicinin özen borcuna aykırı davranması veya ayıplı ifada bulunması fesih sebebidir.
- Ağır ayıp: Eserin sözleşmeye uygun şekilde kullanılmasını engelleyen, giderilmesi mümkün olmayan ayıplar.
- İyileştirme süresi: Hafif ayıplarda yükleniciye giderme imkânı tanınmalıdır.
3.5. Kira Sözleşmelerinde Özel Fesih Sebepleri (TBK m. 316 vd., 347)
Kira ilişkilerinde TBK, genel sebepler dışında özel fesih halleri öngörür:
- Kira bedelinin ödenmemesi
- Kiralananın amacı dışında kullanılması
- Kiralanana kasten ağır zarar verilmesi
- Konut ve çatılı işyeri kiralarında tahliye sebepleri (ihtiyaç, yeniden inşa)
3.6. Hizmet Sözleşmelerinde Haklı Fesih Sebepleri (TBK m. 435 vd.)
- İşçinin işverene karşı sadakat borcunu ihlali
- İşverenin işçiye karşı yükümlülüklerini ağır şekilde ihlali
- Sağlık sebepleri
Bu hallerde haklı fesih derhal ve tazminatsız olarak yapılabilir.
3.7. Ortaklık Sözleşmelerinde Fesih (TTK ve TBK m. 639 vd.)
Adi ortaklıklarda haklı sebep varlığında ortaklığın feshine gidilebilir. TTK’da şirket türlerine göre farklı fesih rejimleri düzenlenmiştir.
3.8. Fesih Sebeplerinin Sözleşmede Genişletilmesi
Taraflar, kanunda öngörülen asgari fesih sebeplerine ek olarak sözleşme ile özel fesih halleri düzenleyebilir. Ancak bu haller; emredici hükümlere, dürüstlük kuralına ve ölçülülük ilkesine aykırı olmamalıdır. Örneğin; “herhangi bir gecikmede derhal fesih” gibi aşırı ağır hükümler, mahkeme tarafından hakkaniyete aykırı bulunabilir.
Profesyonel Not: Fesih sebebinin hukuken geçerli olması, yalnızca maddi olayın gerçekleşmesine değil, aynı zamanda bu olayın delillendirilebilmesine bağlıdır. Bu nedenle, sözleşme süresince tutanak, yazışma, rapor ve tebligat kayıtlarının düzenli tutulması kritik önemdedir.
4. Fesih Bildirimi: Şekil ve Usul
Fesih hakkının hukuken geçerli şekilde kullanılabilmesi için, yalnızca haklı veya sözleşmeye uygun sebebin varlığı yeterli değildir. Fesih bildiriminin şekli, içeriği, yetkili kişi tarafından yapılması ve usulüne uygun olarak karşı tarafa ulaşması da geçerlilik açısından belirleyici unsurlardır. Türk Borçlar Kanunu (“TBK”)’nda ve özel kanunlarda şekil ve usule ilişkin hükümler bulunmakta; ayrıca taraflar sözleşme ile ek şekil şartları da getirebilmektedir.
4.1. Fesih Bildiriminin Hukuki Niteliği
Fesih bildirimi, hukuki sonuç doğuran tek taraflı irade beyanıdır. Karşı tarafın onayına veya kabulüne gerek olmaksızın, kanunda veya sözleşmede öngörülen şartlar dahilinde tek taraflı olarak yapılabilir. Ancak bu beyanın karşı tarafa ulaşması ile hüküm ifade eder (TBK m. 18 ve m. 20 hükümleri kıyasen uygulanır).
4.2. Şekil Şartı
- Kanuni şekil şartı: Bazı sözleşme tiplerinde fesih bildirimi için özel şekil şartı öngörülmüştür. Örneğin, konut ve çatılı işyeri kiralarında fesih bildiriminin yazılı yapılması zorunludur (TBK m. 348).
- Sözleşmesel şekil şartı: Taraflar, fesih bildiriminin yalnızca noter, KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) veya e-imza ile yapılacağını kararlaştırabilir.
- İspat kolaylığı: Kanunen serbest şekil öngörülse dahi, yazılı fesih bildirimi delil açısından güvenlidir.
4.3. Yetki Şartı
Fesih bildiriminin, temsil ve ilzam yetkisi bulunan kişi tarafından yapılması gerekir. Tüzel kişilerde imza sirküleri veya ticaret sicili kayıtları incelenerek yetki kontrolü yapılmalıdır. Yetkisiz kişi tarafından yapılan fesih bildirimi geçersiz sayılabilir.
4.4. İçerik Şartı
- Fesih beyanının açık ve tereddüde yer vermeyecek şekilde ifade edilmesi
- Fesih sebebinin belirtilmesi (haklı fesihte zorunludur)
- İlgili sözleşme ve madde numaralarına atıf yapılması
- Varsa verilen iyileştirme süresi ve sonuçlarının açıklanması
- Fesih tarihinin net olarak yazılması
4.5. Fesih Bildiriminin Karşı Tarafa Ulaşması
Fesih beyanı, muhatabın hâkimiyet alanına girdiği anda hüküm doğurur. Örneğin:
- Noter tebligatı: Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır; muhatap teslim almasa dahi geçerli olabilir.
- KEP: Sistem üzerinden teslim raporları delil olarak kullanılabilir.
- Yüz yüze teslim: İmza karşılığı teslim tutanağı düzenlenmelidir.
4.6. Usule Aykırılık ve Sonuçları
Şekle, yetkiye veya usule aykırı yapılan fesih bildirimi, haksız fesih olarak değerlendirilebilir ve fesheden taraf tazminat yükümlülüğü altına girebilir. Ayrıca, fesih bildiriminin geçersiz olması halinde sözleşme yürürlükte kalmaya devam eder ve fesheden taraf kendi yükümlülüklerini ifa etmek zorundadır.
4.7. Bildirim Süreleri
- Kanuni süreler: TBK ve özel kanunlarda bazı sözleşmeler için belirli bildirim süreleri vardır. Örneğin, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde fesih bildirim süreleri İş Kanunu’nda düzenlenmiştir.
- Sözleşmesel süreler: Taraflar kendi aralarında bildirim süreleri belirleyebilir; bu süreler kanuni asgari sürelere aykırı olamaz.
4.8. İyileştirme Süresi (Cure Period)
Haklı fesih öncesi, ihlalin giderilebilmesi için karşı tarafa makul bir süre tanınması çoğu zaman zorunludur. Bu süre, fesih bildiriminde açıkça belirtilmeli ve sonuçları net şekilde yazılmalıdır. Süre bitmeden fesih beyanı yapılması usulsüzlük doğurabilir.
4.9. Örnek Fesih Bildirimi Klozu
“Taraflardan biri, işbu sözleşmenin hükümlerinden herhangi birini ihlal eden diğer tarafa, ihlalin niteliğini ve ilgili sözleşme maddesini açıkça belirten yazılı bir ihtar gönderir. İhtarın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde ihlalin giderilmemesi halinde, ihtar gönderen taraf sözleşmeyi derhal feshetme hakkına sahiptir. Fesih bildirimi, noter kanalıyla, KEP veya 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu uyarınca güvenli elektronik imza ile yapılacaktır.”
Pratik Tavsiye: Fesih bildirimi süreci, özellikle yüksek meblağlı veya stratejik öneme sahip sözleşmelerde mutlaka avukat gözetiminde yürütülmelidir. Yanlış veya eksik atılmış bir adım, haklı fesih iddiasını haksız fesihe dönüştürebilir ve ciddi tazminat riskleri doğurabilir.
5. Fesih Sonrası Hukuki Sonuçlar
Fesih hakkının kullanılmasıyla birlikte sözleşme, kural olarak ileriye etkili şekilde sona erer (ex nunc). Bu aşamada, fesih öncesine ilişkin kazanılmış hakların ve fesih sonrasındaki yükümlülüklerin nasıl tasfiye edileceği önem taşır. Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) ve ilgili özel kanunlar, fesih sonrası hukuki sonuçları genel ilkeler çerçevesinde düzenlemiştir. Uygulamada, fesih sonrası süreçte yapılacak işlemler, uyuşmazlıkların önlenmesinde kritik rol oynar.
5.1. Edimlerin İadesi
Fesih sonrası, taraflar arasında henüz ifa edilmemiş edimler sona erer. Karşılıklı edimlerin tamamı yerine getirilmişse iade söz konusu olmaz; ancak kısmen ifa edilmiş borçlar bakımından tasfiye gerekir.
- Peşin ödenen bedeller: Fesih tarihinden sonraki döneme ilişkin peşin ödenmiş bedeller iade edilmelidir.
- Mal veya hizmetin iadesi: Teslim edilen mallar veya sağlanan hizmetlerin iadesi mümkünse aynen, değilse bedel olarak iade yapılır.
- İade şekli: TBK m. 77 ve m. 78 uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.
5.2. Menfi Zarar ve Müspet Zarar Ayrımı
Fesih sonrası tazminat taleplerinde en önemli ayrım, menfi zarar ve müspet zarar kavramlarıdır:
- Menfi zarar: Sözleşme yapılmamış olsaydı uğranılmayacak zarar (ör. sözleşmeye güvenilerek yapılan ancak fayda sağlamayan yatırımlar).
- Müspet zarar: Sözleşmenin ifası halinde elde edilmesi beklenen karın kaybı.
Haklı fesihte, fesheden taraf menfi zararın yanında bazı durumlarda müspet zararı da talep edebilir. Haksız fesihte ise zarar gören taraf, uğradığı tüm zararın tazminini isteyebilir.
5.3. Cezai Şart ve Tazminatın Birlikte Talebi
Sözleşmede cezai şart öngörülmüşse, fesih sonrası bu şartın uygulanıp uygulanamayacağı incelenmelidir. TBK m. 182’ye göre, cezai şartın yanında zararın aşan kısmı için ayrıca tazminat talep edilebilir. Ancak cezai şartın “ifaya ek” veya “ifa yerine” olup olmadığına dikkat edilmelidir.
5.4. Devam Eden Hükümler
Fesih, sözleşmenin tüm hükümlerini ortadan kaldırmaz. Sözleşmede “fesih sonrası da geçerli olacak hükümler” açıkça belirtilmelidir. Bunlar genellikle şunlardır:
- Gizlilik yükümlülükleri
- Rekabet yasağı
- Fikrî mülkiyet hakları
- Uyuşmazlık çözüm mekanizmaları
- Delil sözleşmesi hükümleri
5.5. Üçüncü Kişilerle İlişkilerin Etkilenmesi
Fesih sonrası, sözleşme ilişkisine bağlı olarak üçüncü kişilerle yapılmış alt sözleşmeler, tedarikçi veya müşteri ilişkileri de etkilenebilir. Örneğin, ana sözleşmenin feshi ile alt yüklenici sözleşmeleri de kendiliğinden sona erebilir. Bu nedenle fesih öncesinde “domino etkisi” değerlendirilmelidir.
5.6. Fesih Tarihinin Belirlenmesi
Fesih tarihi, edimlerin sona erdiği ve iade yükümlülüğünün başladığı andır. Bildirimli fesihlerde bu tarih, bildirimin karşı tarafa ulaştığı andan itibaren sürenin bitimi; haklı fesihte ise bildirimin karşı tarafa ulaştığı andır. Bu tarih, tazminat hesaplamasında kritik önemdedir.
5.7. Fesih Sonrası Hesaplaşma ve Mutabakat
- Mutabakat tutanakları: Taraflar fesih sonrası alacak-borç durumunu netleştirmek için mutabakat tutanağı imzalamalıdır.
- Defter ve kayıt incelemesi: Sözleşme, denetim hakkı tanıyorsa fesih sonrası denetim yapılabilir.
- Kesin hesap özeti: Ödenecek bedel, iade edilecek mal ve yapılacak mahsuplaşmalar yazılı olarak belirlenmelidir.
5.8. Zamanaşımı Süreleri
Fesih sonrası doğan alacak ve tazminat talepleri, TBK’da öngörülen zamanaşımı sürelerine tabidir. Örneğin, ticari satımda ayıptan doğan tazminat talepleri 2 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Bu süreler, hak kaybına uğramamak için dikkatle takip edilmelidir.
5.9. Fesih Sonrası Uyuşmazlıkların Önlenmesi
Fesih sonrası süreçte şeffaf, belgeli ve karşılıklı teyitli işlemler yapılması; ileride çıkabilecek davaların önlenmesinde etkilidir. Taraflar arası mutabakat sağlanamıyorsa, arabuluculuk veya tahkim gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yolları tercih edilebilir.
Profesyonel Öneri: Fesih sonrası süreç, en az fesih kararının kendisi kadar hassastır. Bu dönemde yapılacak hatalar, haklı feshi haksız fesihe dönüştürebilir veya tazminat yükümlülüklerini artırabilir. Bu nedenle, fesih sonrası tasfiye ve hesaplaşma süreci mutlaka hukuki denetim altında yürütülmelidir.
6. Fesih Hükümlerinin Sözleşmeye Konulması ve Etkileri
Fesih hakkının hukuki sınırları TBK ve özel kanunlarla belirlenmiş olsa da, uygulamada sözleşmelere konulacak fesih hükümleri ile bu hak somutlaştırılır ve taraflar arasındaki ilişki yönetilebilir hale getirilir. İyi tasarlanmış fesih klozları, hem öngörülebilirliği artırır hem de uyuşmazlık riskini azaltır. Eksik veya belirsiz fesih düzenlemeleri ise çoğu kez dava ve tahkim süreçlerinin temel sebebi olur.
6.1. Fesih Klozlarının Önemi
Fesih hükümleri, tarafların hangi koşullar altında ve nasıl fesih hakkını kullanabileceğini netleştirir. Bu netlik, haklı/haksız fesih ayrımında ispat yükünü hafifletir ve olası uyuşmazlıklarda tarafların öngördüğü prosedürlerin uygulanmasını sağlar. Ayrıca fesih sonrası geçerli olacak yükümlülüklerin belirlenmesine de imkân verir.
6.2. Sözleşmeye Eklenebilecek Fesih Türleri
- Haklı sebebe dayalı fesih: Esaslı ihlallerin tanımlanması ve fesih usulü.
- Bildirimli fesih: Belirsiz süreli sözleşmelerde önceden belirlenmiş süre ile fesih hakkı.
- Koşula bağlı fesih: Belirli bir şartın gerçekleşmesine bağlı olarak fesih (çözümleyici şart).
- Kolay fesih (termination for convenience): Taraflardan birine sebep göstermeden fesih hakkı tanınması (ticari sözleşmelerde yaygın, ancak ölçülülük şartına tabi).
6.3. Haklı Sebeplerin Net Tanımlanması
Haklı fesih sebepleri, belirsizlikten kaçınmak için somut olay ve örnekler ile desteklenmelidir. Örneğin:
- Belirli süreyi aşan gecikmeler (ör. 30 gün)
- İzin alınmadan alt yüklenici kullanılması
- Gizlilik veya veri koruma ihlali
- Ödeme yükümlülüğünün tekrar eden şekilde ihlali
6.4. İyileştirme Süresi ve Prosedürü
Haklı fesih öncesinde karşı tarafa ihlali gidermesi için tanınan süre (cure period), sözleşmede gün olarak net şekilde belirtilmelidir. Ayrıca, bu sürenin hangi yöntemle bildirileceği ve sürenin hangi tarihten itibaren başlayacağı açıklığa kavuşturulmalıdır.
6.5. Bildirim Yöntemleri
Fesih klozlarında, bildirimin yapılacağı yöntemler (noter, KEP, e-imza vb.) ve tebliğ adresleri net olarak yazılmalıdır. Aksi halde fesih bildiriminin geçerliliği tartışmalı hale gelebilir.
6.6. Fesih Sonrası Yükümlülükler
Fesih klozu, sözleşmenin sona ermesinden sonra hangi yükümlülüklerin devam edeceğini açıkça düzenlemelidir. Bunlar genellikle:
- Gizlilik hükümleri
- Fikrî mülkiyet haklarının korunması
- Rekabet yasağı
- Fesih sonrası veri iadesi veya imhası
6.7. Cezai Şart ile Destekleme
Fesih hükümleri, ihlal halinde uygulanacak cezai şart ile desteklenebilir. Bu, tarafların fesih tehdidinin caydırıcı olmasını ve yükümlülüklere riayet edilmesini sağlar. Ancak cezai şartın ölçülülüğü gözetilmelidir; aksi halde mahkeme tarafından indirilebilir.
6.8. Uyuşmazlık Çözüm Maddeleri ile Bağlantı
Fesih klozları, uyuşmazlık çözüm maddeleri ile uyumlu olmalıdır. Örneğin, fesih sonrası uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözüleceği kararlaştırılmışsa, fesih prosedürleri de buna uygun şekilde düzenlenmelidir.
6.9. Örnek Fesih Klozu
“Taraflardan biri, diğer tarafın işbu sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerinden herhangi birini ihlal etmesi halinde, ihlali ve ilgili sözleşme maddesini belirten yazılı bir ihtar gönderir. İhtarın tebliğinden itibaren 20 (yirmi) gün içinde ihlal giderilmezse, ihtar gönderen taraf sözleşmeyi derhal feshedebilir. Fesih bildirimi yalnızca noter, KEP veya güvenli elektronik imza ile yapılabilir. Fesih sonrası, gizlilik, fikrî mülkiyet ve rekabet yasağı hükümleri yürürlükte kalmaya devam eder.”
Avukat Görüşü: Sözleşmeye eklenecek fesih maddeleri, yalnızca hukuki güvenlik sağlamakla kalmaz; tarafların ticari ilişkilerini yönetmelerine de katkıda bulunur. Bu nedenle, fesih hükümlerinin hazırlanmasında sektör dinamiklerini bilen bir sözleşme avukatından destek almak, ileride doğabilecek uyuşmazlık riskini minimize eder.
7. Yargıtay Kararları Işığında Fesih Uygulamaları (Yerleşik İlkeler)
Yargıtay’ın sözleşme feshi konusundaki yerleşik içtihatları, sebep, usul ve sonuç bakımından uygulamaya yön verir. Aşağıda, daireler arası tutarlılık göstermiş ve uzun süredir kabul gören bazı temel ilkeler yer almaktadır.
7.1. Haklı Fesih İçin Esaslı İhlal Şartı
Yargıtay’a göre, haklı fesih sebebinin varlığından söz edilebilmesi için ihlalin sözleşmenin özünü zedelemesi gerekir. Basit veya geçici ihlaller haklı fesih sebebi oluşturmaz. İhlal, sözleşmeye devamı dürüstlük kuralı gereği beklenemeyecek derecede ağır olmalıdır.
7.2. Usule Aykırılığın Feshi Geçersiz Kılması
Fesih prosedüründe şekil şartına, bildirim yöntemine ve yetkili imza kuralına uyulmaması halinde, haklı sebep bulunsa dahi fesih geçersiz sayılabilir. Yargıtay, özellikle sözleşmede belirtilen yöntemlere (örneğin noter, KEP, e-imza) uyulmasını arar.
7.3. İyileştirme Süresi (Cure Period) Zorunluluğu
İhlalin giderilebilir nitelikte olduğu durumlarda, fesih öncesinde karşı tarafa makul bir süre tanınması gerekir. Yargıtay, bu sürenin verilmediği durumlarda fesih hakkının kötüye kullanıldığına hükmedebilmektedir.
7.4. Aşırı İfa Güçlüğünde Öncelikle Uyarlama
Ekonomik kriz, döviz dalgalanması, doğal afet gibi öngörülemeyen hallerde Yargıtay, kural olarak öncelikle uyarlama yolunun değerlendirilmesini; uyarlamanın mümkün olmaması halinde feshe gidilmesini benimser. Bu yaklaşım, TBK m.138’in uygulanmasında istikrarlı şekilde görülmektedir.
7.5. Cezai Şartta Ölçülülük
Yargıtay, fesih sonrası cezai şart taleplerinde, şartın orantılı ve makul olması gerektiğini vurgular. Fahiş cezai şartlar hâkim tarafından indirilebilir. Ayrıca, cezai şartın “ifaya ek” mi yoksa “ifa yerine” mi olduğu, tazminat taleplerinin kapsamını belirler.
7.6. Fesih Sonrası Devam Eden Yükümlülüklerin Geçerliliği
Yargıtay, fesih sonrası da yürürlükte kalacağı kararlaştırılan gizlilik, rekabet yasağı ve fikrî mülkiyet hükümlerini, süre, yer ve konu bakımından ölçülü olmak kaydıyla geçerli kabul eder.
7.7. İspat Yükü
Haklı feshi ileri süren taraf, fesih sebebini ve fesih prosedürüne uygunluğu ispatla yükümlüdür. Yargıtay, noter ihtarları, KEP kayıtları, tutanaklar ve yazılı belgeleri en güçlü ispat araçları arasında görür.
Avukat Tavsiyesi: Fesih planlamasında, yalnızca sebep değil, usul ve ispat unsurlarının da eksiksiz olmasına dikkat edilmelidir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında bu üç unsurun birlikte sağlanması fesih işleminin geçerliliği için kritik önemdedir.
8. Uygulamada Sık Karşılaşılan Hatalar, Riskler ve Örnek Klozlar
Sözleşme fesih süreçlerinde, hukuki bilgi eksikliği veya dikkat edilmemesi nedeniyle yapılan hatalar; haklı feshi haksız fesihe dönüştürebilir, tazminat yükümlülüğünü artırabilir veya uyuşmazlık çözümünü zorlaştırabilir. Aşağıda, kurumsal ve bireysel pratikte en sık karşılaşılan hatalar, riskler ve bunları önlemeye yönelik örnek kloz başlıkları sunulmuştur.
8.1. Sık Karşılaşılan Hatalar
- Yetki ve temsil kontrolü yapılmaması: Fesih beyanının, temsil ve ilzam yetkisi olmayan kişi tarafından imzalanması.
- Şekle tabi sözleşmelerde yanlış usul: Noter, KEP veya e-imza zorunluluğuna uyulmaması.
- Belirsiz fiyat ve teslim mekanizmaları: İfa süresi ve teslim yönteminin net tanımlanmaması.
- Ölçüsüz ceza şartı ve rekabet yasağı: Aşırı cezai şartların ve kapsamı belirsiz rekabet yasaklarının düzenlenmesi.
- Fikrî mülkiyet–kaynak kod–teslim kapsamı eksikliği: Teslim edilecek iş ürünlerinin hak devri, kullanım izni ve kaynak kod tesliminin düzenlenmemesi.
- Veri koruma hükümlerinin eksikliği: KVKK/GDPR yükümlülüklerinin sözleşmeye yansıtılmaması.
- Fesih–uyarlama–mücbir sebep maddelerinin yüzeyselliği: Tanım, süreç ve sonuçlarının açıkça yazılmaması.
- Ek–güncelleme süreçlerinin yazılmaması: Özellikle uzun süreli sözleşmelerde değişiklik yönetiminin (change management) düzenlenmemesi.
- Gizlilik hükmünün yaptırımsız bırakılması: İhlalin sonuçlarının ve cezai yaptırımın belirtilmemesi.
- Alt yüklenici ve devir hükümlerinin boş bırakılması: Sözleşmenin devri ve alt yüklenici kullanımının düzenlenmemesi.
8.2. Risk Azaltıcı Örnek Kloz Başlıkları
- Temsil ve Yetki Beyanı: Tarafların sözleşmeyi imzalama yetkisine sahip olduklarını ve gerekli iç onayların alındığını beyan ettikleri madde.
- Tanımlar ve Yorum: Teknik terimler, SLA metrikleri ve zamanlamaların yoruma kapalı biçimde tanımlanması.
- Fiyatlandırma ve Revizyon Mekanizması: Endeks bağlantısı (ÜFE, TÜFE, döviz), tavan–taban fiyat, iskontolar ve değişiklik prosedürü.
- KVKK/GDPR Uyumu: Veri işleyen–sorumlu ayrımı, alt işleyen şartları, ihlal bildirimi ve sınır ötesi aktarım prosedürleri.
- Fikrî Mülkiyet ve Teslimatlar: Kaynak kod emanet (escrow), lisans kapsamı, üçüncü kişi ihlallerine karşı muafiyet–tazminat hükümleri.
- Gizlilik ve Rekabet Etmeme: Makul süre, konu ve coğrafya sınırları; ihlale bağlanan ölçülü cezai şart.
- Mücbir Sebep ve Aşırı İfa Güçlüğü: Bildirim–kanıt yükümlülüğü, hafifletme yükümlülüğü, süre uzatımı ve fesih eşiği.
- Denetim Hakkı ve Raporlama: Finansal/teknik denetim aralıkları, bilgi–belge erişim yetkisi, sır saklama yükümlülüğü.
- Uygulanacak Hukuk ve Yetki: Mahkeme veya tahkim yeri, dil, icra–tenfiz prosedürü.
- Kısmi Geçersizlik (Severability): Geçersiz hükmün yerine hukuka uygun benzer hükmün geçmesi.
8.3. Profesyonel Not
Örnek klozlar, her sözleşme türüne birebir uygulanamaz. İş, kira, eser, tedarik, yazılım veya çerçeve sözleşmelerin her biri için sektörel gerekliliklere göre uyarlama yapılmalıdır. Hazır şablonlar üzerinden yapılan eklemeler, her zaman somut olayın gerektirdiği özel düzenlemeleri karşılamaz.
Avukat Görüşü: Sağlam bir sözleşme, geçerlilik şartlarını eksiksiz karşılayan, riskleri adil dağıtan, işin gerçek akışına uygun mekanizmalar öngören, belirsizliği azaltan tanım ve prosedürler içeren, ispatı kolaylaştıran ve kamu düzenine uygun bir metindir. Bu hedefe ulaşmak için her önemli işlemde, alanında deneyimli bir sözleşme avukatının desteği kritik önem taşır.
İletişim Bilgileri
Sözleşme feshi, tarafların hak ve yükümlülüklerinde önemli değişikliklere yol açabilen bir hukuki işlemdir. Bu sürece ilişkin mevzuat hükümleri, sözleşme şartları ve uygulamadaki yerleşik içtihatlar dikkate alınmalıdır.
Aşağıdaki iletişim kanalları aracılığıyla Av. İnanç EKER Hukuk Bürosu ile irtibat kurulabilir.
- Telefon: 0216 514 74 04
- WhatsApp: 0532 245 74 66
- E-posta: info@inanceker.av.tr
- Adres: Teknik Yapı Concord, Dumlupınar, Yumurtacı Abdi Bey Cd. Sitesi 2. Etap C Blok Kat 19 Daire 178, 34720 Kadıköy / İstanbul