İstanbul Ceza Avukatı | Müdafi Hakkı ve Susma Hakkı Rehberi

İfade Alma Süreci ve Müdafi Hakkı | Ceza Soruşturmalarında Susma ve Savunma Hakkınız

Ceza hukuku sürecinde bireylerin en çok karşılaştığı aşama, kolluk veya savcılık makamı tarafından ifadesinin alınmasıdır. Bu süreç yalnızca bir prosedür değil, tüm yargılamanın yönünü belirleyen kritik bir aşamadır. Bu nedenle, şüpheli konumundaki bireyin haklarını bilmesi ve kullanması hayati önem taşır. Bu makalede, ifade alma süreci, müdafi eşliğinde ifade ve susma hakkı gibi ceza yargılamasının temel aşamaları detaylı şekilde ele alınacaktır. İstanbul'da ceza hukuku alanında çalışan avukatların bu süreçteki rolü ve uygulamada karşılaşılan pratik sorunlar da değerlendirmeye alınacaktır.


İfade Alma Nedir? Ne Zaman Gerçekleşir?

İfade alma, bir kişinin şüpheli sıfatıyla ilk kez resmi makamlara (polis, jandarma veya savcılık) beyanda bulunması sürecidir. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca ifade:

  • Kolluk kuvvetleri,

  • Cumhuriyet savcısı,

  • Sulh ceza hâkimi veya mahkeme

tarafından alınabilir.

İfade alma sürecinde bireyin mutlaka hakları usulüne uygun biçimde hatırlatılmalıdır:

  • Susma hakkı,

  • Müdafi isteme hakkı,

  • Kendi aleyhine beyanda bulunmama hakkı,

  • İfade vermeme durumunda bu durumun aleyhine kullanılamayacağı hakkı,

  • Yakınlarına haber verilmesi hakkı.

Bu haklar usule uygun bildirilmeden alınan ifadeler geçersiz olabilir ve delil niteliği taşımaz.


Susma Hakkı Nedir? Ne Zaman Kullanılmalıdır?

CMK madde 147’ye göre her şüpheli veya sanık susma hakkına sahiptir. Yani kişi, ifade sırasında hiçbir beyanda bulunmayabilir. Bu durum:

  • Aleyhte beyanda bulunma riski varsa,

  • Dosya içeriği hakkında bilgi sahibi olunmadıysa,

  • İfadeye yeterince hazırlanılmadıysa

kullanılması gereken bir savunma taktiğidir.

Özellikle suçun niteliği ciddi ise (örneğin cinsel suçlar, adam yaralama vb.) ve ifade öncesi dosya okunamamışsa, susma hakkı kullanmak en doğru hukuki tercihtir.

Susma hakkı kullanılması, kişinin suçlu olduğu anlamına gelmez ve mahkeme tarafından aleyhe yorumlanamaz.


Müdafi ile İfade Alınması Zorunlu Durumlar

Ceza Muhakemesi Kanunu bazı hallerde avukat (müdafi) olmadan ifade alınmasını yasaklamıştır. Bu haller şunlardır:

  • Suçun cezası 5 yıldan fazla ise,

  • Şüpheli/sanık çocuksa,

  • Kişinin kendini ifade etme yeteneği sınırlıysa,

  • Şikâyetçiye karşı cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suç varsa,

  • Zorla ifade alma riski söz konusuysa.

Bu durumlarda ifade mutlaka barodan atanan veya özel vekâletli bir ceza hukuku avukatı eşliğinde alınmalıdır.

Ancak yukarıdaki durumlar dışında da, ifadenin her zaman avukat eşliğinde alınması, hukuki güvenlik açısından vazgeçilmezdir. İstanbul’da profesyonel ceza avukatı desteğiyle verilen ifadeler, ileride oluşabilecek hak kayıplarını önler.


CMK ve AİHS Işığında İfade Hakkı

CMK m.147: “Şüpheliye yüklenen suç anlatılır; müdafi seçme hakkı, susma hakkı ve diğer hakları hatırlatılır.”

AİHS m.6: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkını düzenleyen maddesi kapsamında, susma hakkı temel güvencelerden biridir.

Bu düzenlemelere göre ifade alma sırasında usule aykırılık tespit edildiğinde, alınan beyan geçersiz kabul edilebilir. Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 2021/3763 E., 2021/4127 K. sayılı kararında; “...susma hakkı hatırlatılmadan alınan ifade, adil yargılama ilkesine aykırıdır...” denilerek ifade delil olmaktan çıkarılmıştır.

Bu karar, hem iç hukukumuzda hem de uluslararası hukukta savunma haklarının ne kadar güçlü korunduğunu ortaya koymaktadır.


Yargıtay 5. Ceza Dairesi Kararı Işığında: Müdafi Eşliğinde İfadenin Önemi

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/3479 E., 2021/5541 K. sayılı kararında, sanığın avukatsız şekilde alınan ifadesine dayanarak mahkûmiyet kurulmasının adil yargılanma hakkına aykırı olduğuna hükmetmiştir. Kararda şu ifadeler yer almıştır:

“Sanığın ifadesi alınırken CMK 147. madde gereği müdafi temin edilmeden ve susma hakkı hatırlatılmadan alınan beyanların delil olarak kullanılması, adil yargılama ilkesine aykırıdır. Bu ihlal, mahkûmiyet kararını sakatlar.”

Bu kararla birlikte, ifade alma sürecinde müdafi eşliğinin zorunluluğu bir kez daha vurgulanmış; susma hakkının hatırlatılmaması ve avukat olmadan alınan ifadenin geçersiz sayılacağı açıkça ortaya konmuştur.

Bu tür olaylar, ifade alma sürecinde ceza hukuku avukatı desteğinin ne denli hayati olduğunu somut şekilde göstermektedir.


İfade Tutanağına Ek Yazma ve Yanlış Beyan Düzeltme Hakkı

İfade tutanağı, şüphelinin beyanlarının yazılı şekilde kayıt altına alındığı resmi belgedir. Ancak uygulamada, ifade sırasında yanlış yazım, eksik anlatım ya da baskı altında verilen beyanlar nedeniyle tutanak gerçeği yansıtmayabilir. Bu durumda, şüphelinin ifade tutanağına "ek yazma" hakkı bulunmaktadır.

CMK 147 kapsamında şüpheli:

  • Tutanak okunmadan imzalatılmışsa,

  • Beyanları çarpıtılmışsa,

  • Ek beyanları kayda geçmemişse

tutanağın sonunda ek beyan kısmına açıklama yazabilir. Bu husus özellikle beraatle sonuçlanabilecek dosyalarda kritik önem taşır.


İfade Sonrası Tutuklama Durumunda Yapılacak İlk İşlemler

İfade sonrası savcılık, şüpheli hakkında tutuklama talep edebilir. Bu durumda şüpheli sulh ceza hâkimi karşısına çıkarılır. Bu aşamada yapılması gerekenler:

  1. Avukatla derhal görüşülmesi.

  2. Delillerin tartışılması. Özellikle kaçma şüphesi, delilleri yok etme ihtimali somut gerekçelerle çürütülmelidir.

  3. Tutuksuz yargılama alternatifi olarak adli kontrol tedbirleri sunulmalıdır.

İstanbul gibi yoğun yargı trafiğine sahip şehirlerde, ifade sonrası sürecin usulüne uygun yürütülmesi ve tutuklama riskine karşı gerekli savunmanın hazırlanması, yalnızca deneyimli bir ceza hukuku avukatıyla sağlanabilir.


Savunma Stratejisinin Temeli Olarak İfade Süreci

Ceza davasının temelini, ilk ifadedeki bilgiler oluşturur. Bu nedenle ifade:

  • Savunmanın yönünü belirler,

  • Delillerin değerlendirilmesinde esas alınır,

  • Hâkim kanaatini doğrudan etkiler.

Birçok Yargıtay kararında, ifade sürecinde yapılan usul hatalarının tüm yargılamayı sakatladığı tespit edilmiştir. Bu nedenle "en iyi ceza hukuku avukatı" ile ifade sürecine hazırlanmak, yalnızca bir hak değil, aynı zamanda stratejik bir zorunluluktur.


İletişim ve Bilgilendirme

İfade alma süreci, ceza muhakemesinin en kritik aşamalarından biridir. Bu sürecin hukuka uygun yürütülmesi ve bireylerin haklarının eksiksiz şekilde korunması için hukuki destek alınması önemlidir. Ceza soruşturmasıyla karşı karşıya kalan bireyler, sürecin başından itibaren alanında deneyimli bir ceza hukuku avukatıyla hareket ederek hak kayıplarını önleyebilir.

İstanbul’da yer alan hukuk büromuz, ceza muhakemesi sürecine ilişkin bilgi taleplerini değerlendirmekte ve danışma taleplerine yönelik hukuki değerlendirme yapmaktadır.

???? Web Sitesi: www.inanceker.av.tr
???? Telefon: (0216) 514 74 04
✉️ E-posta: info@inanceker.av.tr

Merhaba. Telefon Yardım Hattımıza Hoşgeldiniz. Nasıl yardımcı olabiliriz?
Merhaba. Bize haritadan kolayca ulaşabilirsiniz.